Barınaklar kimsesiz hayvanlarla dolu. Hepsi de sizin yolunuzu gözlüyor. İstedikleri sadece sevgi ve sıcak bir yuva. Onlar rengi, modeli ya da markasına göre aldığınız birer otomobil değiller. Evlerinizi süsleyecek obje değiller. Bu nedenle satın almayın. Barınaklar daha önce satın alınmış binlerce hayvanla dolu.Çünkü değer verilmemişler. Sevilmemişler. Sokağa atılmışlar. Terk edilmişler. Siz de aynı yanlışa düşmeyin. Daha önce yapılan yanlışlıklar yüzünden yaşam savaşı veren bu canları sahiplenin. Sahiplenmeseniz de koruyun. Zarar vermeyin.
Ben 3 kedi ve bir köpekle yaşıyorum. Kediler sokaktan, köpek ise barınaktan.
Bu yazı, köpeğimin yani PEPE’nin hikayesi.
Pepe sokakta perişan halde bulunmuş. Büyük ihtimalle sokağa atılmış çünkü savunmasızmış. Ve her yeri yara beri içindeymiş. Barınağa getirilmiş. Derilerindeki yaralarının tedavisi için tüyleri kesilmiş. Bu yüzden fotoğrafta tüyleri kısacık. Aslında gözlerini kapatacak kadar uzun ve dalgalı tüyleri var. Şu anda uzun tabii ki. Ama bence iki türlü de çok şirin, güzel ve bilmiş bakışlı:)
Pepe’nin hikayesini öğrendiğimde benim bir köpeğimin olması imkansız gibiydi. Çünkü evimde 3 tane kedi vardı. 3 kedi ve bir köpeği aynı evde düşünmek çılgınlıktı. Ama Pepe ile tanışmak her şeyi tersine çevirdi. Kafamdaki tüm tabular yıkıldı. O kadar şirin, o kadar akıllı ve o kadar sevgi doluydu ki karşı koymam imkansızdı. Belli ki insanlara alışkın, sevgisini nasıl göstereceğini, ne zaman duracağını her şeyi biliyor. Şımarık ve vicdansız insanlar sıkılınca sokağa atmışlar. Belki de çoğu vicdansızın yaptığı gibi bir otoban kenarına bıraktılar ama çok akıllı olduğu için geri döndü.
Başına gelen kötülüklere rağmen sevgi dolu bir köpekti Pepe. Sıcak bir yuva arıyordu. Sevgi istiyordu. Diyorum ya barınaklar böyle canlarla dolu. Satın almayın. Sahiplenin. Çocuklarınıza onlara değer vermeleri gerektiğini öğretin. Onları hayvanlardan korkutarak, hayvanlardan uzakta büyütmeyin. Onları sevmelerini öğütleyin.
Tanışma hikayesine geri dönersek, dedim ya Pepe’yi tanımak her şeyi tersine çevirdi. Pepe benimle yaşayacaktı ama kedilerle anlaşabilecek miydi? Pepe kedileri hırpalayabilirdi. Kediler Pepe’nin gözünü oyabilirlerdi:) Kimsenin zarar görmesini istemiyordum tabii ki.
Hemen daha önce de yardım istediğimiz bir eğitmenle görüştük. Kısa süreli bir okul dönemi oldu Pepe’nin:) İlk gün öğretmeniyle geldi evime. Ev halkı yani kedicikler tedirgin. Sırtları kabarır gibi oluyor. Bir kaç kez atak yaşıyoruz. Ama öğretmenin kontrolü var. Pepe söz dinliyor. Komutları öğrenmiş. Yaklaşık 1 saat böyle geçiyor. Sonrasında baş başa kalıyoruz. Pepe’yi kedilerle yalnız bırakmıyorum. Uzatmayayım, şimdi mutlular işte:) 4 – 5 günde birbirlerine alıştılar. 16 aydan beri kucak kucağa yaşıyorlar:)